Rojava’daki Komünist Kadınlarla Sempozyum Üzerine Söyleşi

Devrimci Komünist Kadınlar’ın (Jinên Komûnîst ên Şoreşger-JKŞ ) düzenlediği “Erkek Egemenliğine Karşı Kadın Devrimiyle Zafere” başlıklı sempozyum hakkında Sempozyum Hazırlık Komitesi’den Jîn Azad ile konuştuk.

JKŞ ne zaman kuruldu, nasıl çalışmalar yürütüyor?

Kürdistan’ın Rojava parçasında devrim başlayınca komünist kadınlar olarak devrimin savunması ve inşasında yer aldık. Cizre kantonunun tüm cephelerinde, Kobani direnişinde, Mimbic ve Rakka’nın özgürleştirilmesi için savaştık. Bu topraklar için yoldaşlarımız şehit düştü. Arin Mirkan, Avesta Xabur, Sarya Özgür, Raperin Dicle, Avaşin Tekoşin Güneş, Destan Temmuz kadınların ve halklarımızın özgürlüğü için omuz omuza ölümsüzlüğe yürüdü. 2020 yılının Haziran ayında da Kobani doğumlu Zilan Destan yoldaşımız ölümsüzler kervanına katıldı.

Asayiş, sağlık, belediye, gümrük, basın, kadın kurumları, komün ve meclis çalışmalarına katıldık. Kadın özgürlük mücadelesini yükseltmek, kadınları örgütlemek için yoğun çaba sarf ettik. JKŞ örgütünü kurduk ve 8 Mart 2019’da kuruluşunu ilan ettik. Meclis tarzında örgütleniyor ve çalışmalar yürütüyoruz. JKŞ, aynı zamanda Komünist Devrimci Hareket’in (Tevgera Komûnîst a Şoreşger-TKŞ) eş düzeyde kadın örgütüdür.

JKŞ, kadın devrimi programına bağlı olarak cins ayrımsız ve sınıfsız bir toplum için mücadele yürütmektedir. Kadın devrimi programımızın tüm hedefleri, kadınların, halklarımızın özlem ve taleplerinin sahiplenilmesi, mücadelesinin verilmesi, devrimimizin savunulması, dört parça Kürdistan’ın özgürleştirilmesi, devrimimizin Demokratik Suriye devrimine doğru yayılması, bölgesel devrime evriltilmesi, demokratik halkçı devrimimizin sosyalizme ilerletilmesi JKŞ’nin görevleri ve hedefleri arasındadır.

Devrimin savunulmasında kadınların daha etkin rol ve görev almaları için siyasal ve ideolojik eğitimlerin yanı sıra silah eğitimi veriyoruz. Özel savaşa karşı da eğitimler, toplantılar düzenliyoruz. Çalışmalarımızı zaman zaman “Özgürlük İçin Devrimini Savun” kampanyası gibi kampanyalar şeklinde yürütüyoruz. Kadın kanunlarının toplumda yaşam bulması için eğitimler, ev toplantıları yapıyoruz. Kadına yönelik şiddet JKŞ’nin çalışmalarında temel bir yerde duruyor. Yine çocuk yaşta ve birden fazla evliliklere karşı mücadele ediyoruz. Bunlara çok yönlü müdahalelerimiz oluyor. Kendimiz müdahale ettiğimiz gibi, kadınları Kadın Evi’ne (Mala Jin), Kadına Yönelik Şiddete Karşı Sara Örgütü’ne yönlendirme yapıyor ya da doğrudan kendimiz bu kurumlara gidip birlikte çözümler üretmeye çalışıyoruz.

25 Kasım ve 8 Mart ile ilgili çalışmalar JKŞ’nin özel olarak yoğunlaştığı ve örgütlediği gündemlerdir. İki yıldır dünya kadın grevini değişik araçlarla Rojava’lı kadınların gündemine taşıyoruz. Yine Türk Devleti’nin işgali altındaki bölgelerde yaşanalar da JKŞ’nin her zaman gündeminde. Geçen yıl 18 Kasım’da başlattığımız ve üç ay boyunca her ayın 18’in de Efrin’li kadınlara dönük saldırılara karşı kitlesel basın açıklamalarını yaptık. Ayrıca başka ülkelerdeki kadın gündemleri ile de ilişkileniyoruz. Örneğin Afganistan’lı kadınlarla, Türkiye ve Kuzey Kürdistan’lı kadınların İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılmasına karşı yaptıkları eylemlerle dayanışma açıklamaları yaptık.

Panel, söyleşi, film gösterimleri, piknikler, geziler, şenlikler düzenliyoruz. Esasında yoğun bir kadın kitle çalışması yürüttüğümüzü ifade edebiliriz.

Sempozyum düzenlemekteki amacınızdan biraz bahseder misiniz?

Kuzey ve Doğu Suriye, kadın devrimimizin merkezi konumunda ve dünya kadınlarına özgürlük umudu taşıyor. Hem bölgemiz Ortadoğu’da hem de dünyada kadın özgürlük mücadelesi her yıl daha da güçleniyor ve kadınlar gelişen toplumsal mücadelelerin içinde de en önde savaşıyor. Rojava kadın devrimimiz ise ciddi tehdit ve tehlikeyle yüz yüzedir. Bu nedenle devrimimizi savunma, silahlı halk direnişi örgütleme görevi temel yerde durmaktadır. Sempozyum aracılığı ile dünyada faşizme ve sömürgeciliğe karşı mücadelede yer alan kadınların deneyimlerini, Kuzey ve Doğu Suriye’deki kendi deneyimimizi tartışmak ve silahlı halk direnişinde kadınların daha güçlü rol oynaması için sonuçlar çıkarmak istedik.

Sempozyumun diğer bir gündemi ise kadın enternasyonali üzerine tartışmalar yürütmekti. Özellikle toplumsal mücadelelerin güçlü olduğu Ortadoğu’da kadın enternasyonalini oluşturmanın ihtiyacını, olanaklarını, koşullarını tartışmak istedik. Bugün bölgemizde kadınlar Lübnan’da, İran’da olduğu gibi ölümüne bir direniş içinde. Bu mücadeleleri daha ileri götürmek, deneyimlerini ve tecrübelerini ortaklaştırmak için kadınların ortak örgütlülüğüne, ortak politikalara ihtiyaç var. Rojava kadın devrimimizden çıkardığımız en önemli sonuçlardan biri de kadın devrimlerini zor araçları ile kurup zor araçlarımızla savunabileceğimizdir. Bu deneyimi dünya ve Ortadoğu kadınları ile tartışmak istedik.

Sempozyumu nasıl örgütlediğinizi biraz anlatır mısınız?

Sempozyum, bir süredir gündemimizdeydi. Her bir örgütümüzün ve yoldaşın düşünsel olarak yoğunlaştığı bir süreç geçirdik. Rojava’da, Kuzey ve Doğu Suriye’de, kadın devriminin topraklarında böyle kapsamlı bir sempozyum örgütleyecek olmak bizi heyecanlandırdı. Hazırlıklarımızı bir ay gibi kısa bir sürede tamamladık. Alanlarda JKŞ örgütlerimiz kadın kitle çalışmasına yoğunlaştı. Basın, teknik komite, kadın kurumlarının davet edilmesi ve bazı pratik hazırlıkları yapacak hazırlık komitesi oluşturuldu. Kısa sürede başarılı bir çalışma yürütmemizde toplam işlerin parçalara bölünerek her bir iş için bir komite kurulması ve her bir komitenin de kendi işine yoğunlaşmasının etkisi oldu.

Değişik ülkelerden kadın örgütlerini davet ettik. Pandemi ve içinden geçmekte olduğumuz siyasal süreçten kaynaklı katılımın zayıf olabileceğini tahmin ediyorduk. Katılamadıkları koşullarda da sempozyum gündemleri ile ilgili görüş ve önerilerini video, mesaj ya da sempozyum anında online iletebileceklerini ifade ettik.

Kuzey ve Doğu Suriye’de, ağırlıklı olarak Qamışlo ve Heseke’de kadın kurumlarını ve örgütlerini ziyaret ettik. Kuzey ve Doğu Suriye Kadın Meclisi, Suriye Kadın Meclisi, Demokratik Suriye Meclisi (MSD) Kadın Bürosu, Kongre Star, Demokratik Birlik Partisi(PYD) Kadın Meclisi, Suriye Gelecek Partisi, Kürdistan Demokratik Değişim Partisi, YPJ, Süryani Kadın Birliği, Ermeni Kadın Meclisi, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Sara Örgütü ile sempozyumun amacı ve gündemleri üzerine tartışmalar yürüttük. Bu ziyaretler vesilesiyle Kuzey ve Doğu Suriye’nin en temel kadın kurumları ve örgütleri ile yeniden iletişime geçmiş ve bazılarıyla da tanışmış olduk. Aynı zamanda bu kurumları daha fazla tanıma, çalışmaları hakkında bilgilenme, TKŞ, JKŞ’yi tanıtma ve kadın devrimi programımızı anlatma ve Rojava kadın devriminin sorunları üzerine tartışma koşulumuz oluştu. Sempozyum amaç ve hedeflerimizi anlatan ve TKŞ ve JKŞ’yi tanıtan ve TKŞ programının “Bölgesel devrim ve kadın enternasyonalizmi” bölümlerinin yer aldığı yazılardan oluşan dosya ile Raperin gazetesini, ziyaret ettiğimiz kurumlara götürdük. Konuşmacı olmalarını talep ettiğimiz örgütlerden Kuzey ve Doğu Suriye Kadın Meclisi, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Sara Örgütü, Kürdistan Demokratik Değişim Partisi ve YPJ sempozyumda konuşmacı olarak yer aldı.

Ziyaret ettiğimiz kadın kurumları ve örgütleri böyle bir çalışmayı bizim gibi heyecanla karşıladı. Türk devletinin saldırılarının ve tehditlerinin yoğunlaştığı böyle bir süreçte faşizme ve sömürgecilere karşı silahlı direnişlerde yer alan kadınların ve Kuzey ve Doğu Suriye kadınlarının deneyimlerini, tecrübelerini tartışmanın önemli olduğu konusunda hepimiz hemfikirdik. Ayrıca yaptığımız ziyaretlerde Kuzey ve Doğu Suriye’den kadınlar olarak büyük deneyimler ve kazanımlar elde ettiğimizi ama devrimin savunması, kadın devrimimizin toplumsal yaşamda gerçekliğe dönüşmesi ile ilgili önemli sorunlarla da yüz yüze olduğumuzu, bunları birlikte tartışmak ve çözümler üretmenin önemli olduğu ifade edildi.

Sempozyumun ikinci gündemi olan bölge kadın devrimi ve kadın enternasyonali üzerine ise Dünya kadınlarının olduğu kadar Ortadoğulu kadınların kadın özgürlük mücadelesi konusunda önemli deneyimler biriktirdikleri ve bunu Ortadoğu kadın devrimine dönüştürmek için kadın birliğine, kadın enternasyonaline ihtiyaç olduğu konuşuldu. Ortadoğulu kadınlarla 2. Ortadoğu ve Kuzey Afrika Kadın Konferansı gibi değişik çalışmalarla, kadınların savunmadan çıkıp bölge kadın devrimini örgütlemenin koşullarını oluşturmak üzerine tartışmalar yaptık. Kadınların deneyimlerini ve tecrübelerini daha fazla paylaşmaları, sürekliliği sağlanmış politik mücadele hattının ve bunun örgütünün oluşturulmasının önemi yine tartıştığımız konulardandı.

Ev ziyaretleri, ev toplantıları yapıldı, sempozyum gündemli çıkartılan Raperin kadın gazetesi ve davetiyeleri yaygın olarak dağıttık, sokak afişleri yapıldı. Yine hazırlık kapsamında eğitimler yapıldı. Bu çalışmalarımıza kadınların ilgisi büyüktü. Bu süreçte Türk devletinin saldırı tehditleri artınca, bir taraftan savaş hazırlıkları yaparken diğer taraftan sempozyumun çalışmalarına da devam ettik. 5 Kasm’da Cizire’nin Heseke kantonunda sempozyumu gerçekleştirdik.

Sempozyum gününü biraz anlatır mısınız? Neler tartışıldı, kimler katıldı?

Sempozyum kadınların devrimi savunma, ilerletme ve Ortadoğu başta olmak üzere dünya kadınları ile ortaklaştırma isteklerinin ne kadar güçlü olduğunu gösterdi. Kuzey ve Doğu Suriye’de davet ettiğimiz hemen hemen bütün kadın kurumları ve örgütleri sempozyuma katıldı. Farklı ülkelerden kadın örgütleri video mesajlarla katıldı. Afrika’dan Latin Amerika’ya, Avrupa’dan Asya’ya, Ortadoğu’ya kadar kadınların emperyalist küreselleşme koşullarında benzer sorunlarla karşı karşıya kaldığı ve enternasyonel kadın özgürlük mücadelesini yükseltmek gerektiği bir kez daha ortaya çıktı. Rojava kadın devrimimiz dünya kadınlarına umut olmaya devam ediyor. Gönderilen mesajlarda kadınların silahlı direnişinin Rojava Devrimi ile daha görünür olduğuna dikkat çekildi; devrime yönelik işgal tehditlerine karşı dayanışma mesajları verildi. Özellikle Taliban zulmü altındaki kadınlar, mesajlarında birbirimizden öğrendiğimizi ve güç aldığımızı ifade etti. Kenya Komünist Partisi Kadın Ligi, Peru Halk Cephesi, Sosyalist Kadınlar Birliği (Avrupa), MLPD (Almanya), Dünya Kadın Konferansı, Kadınların Birleşik Devrim Hareketi (KDBH- Güney Kürdistan), Afganistan Devrimci Kadınları Derneği (RAWA), Tunus Sosyalist Demokrat Yurtsever Parti- Kadın Komitesi, Uruguay Devrimci Komünist Parti Kadın Cephesi mesaj göndererek sempozyuma katılım gösterdi.

Rojava’dan katılan kadın örgütleri de Kuzey ve Doğu Suriye kadınları için büyük bedellerle büyük kazanımlar elde ettiğimizin, aynı zamanda önemli sorunlarla karşı karşıya olduğumuzun bilincindeydi. Kadın devrimimizin evlerdeki ve toplumdaki yansımaları daha zayıf. Kadın katliamları, kadına yönelik şiddet, kadın intiharları, birden fazla ve küçük yaşta evlilikler devam ediyor. Tartışmalarda kadın kanunlarının ve kazanımlarının toplumsal yaşamda daha fazla yer etmesi için, kadın örgütlenmesinin güçlendirilmesi ve kadının toplumsal yaşama katılım koşullarının daha fazla oluşturulması gerektiği vurgulandı.

Diğer taraftan emperyalistlerin ve gerici bölge devletlerinin desteği ile Türk devleti, devrim topraklarımızın bir kısmını işgal etmiş durumda ve yeni işgal tehditleri ile yüz yüzeyiz. Devrimimizi savunmanın temel bir yerde durduğu, saldırıların en fazla da kadın devrimimizi hedeflemesinden dolayı kadınların daha fazla rol üstlenmesi gerektiği sıkça ifade edildi. Dünden bugüne kadın ordulaşmasında YPJ çok önemli bir rol oynadı ve kadınların özgürleşmesinde önemli görevler yerine getirdi. Bu gün YPJ’yi daha fazla güçlendirmek gerektiği ve tüm kadınların yaşamını savaşçı olarak örgütlemeleri gerektiği tartışmaları yapıldı.

Sempozyumun ikinci gündemi olan bölge devrimi ve kadın enternasyonalizmi üzerine yapılan konuşmalarda da özellikle Ortadoğu’da kadın birliğine ihtiyaç olduğuna vurgu yapıldı. Uzun süredir gelişen kadın mücadelesi ve aynı zamanda toplumsal mücadelenin içinde ve en önünde yer alan kadınların gücünü, kadın devrimine dönüştürmek için deneyim ve tecrübeleri ortaklaştırmak gerekiyor. Erkek egemenliği ile iç içe geçmiş ve dünyasallaşmış kapitalist sisteme karşı kadınların mücadelesi de bölgesel ve dünyasal çapta oluşturulacak birlikteliklerle başarı kazanacaktır.

Rojava Kadın Devrimimizle, dünya kadınlarının erkek egemen kapitalist sisteme karşı mücadelesinin ancak zor araçları ile ve devrimci bir örgüt-devrimci bir program etrafında başarıya ulaşabileceği fikri güçlenmiştir. Sempozyumda da görüldüğü gibi Rojava Kadın Devrimimizin savunulması ve ilerletilmesi dünya kadınları için de umut olacaktır. Bu nedenle de Rojava Kadın Devriminin savunulması başta Ortadoğulu olmak üzere dünyadaki devrimci ilerici tüm kadınların görevidir. Dünyanın dört bir yanından gelen enternasyonalist kadın savaşçılar DAİŞ’e karşı verilen savaşta yer almış ve İvana, Legerin, Helin gibi birçok kadın yoldaşımız şehit düşmüştür. Bugün Rojava’yı dünya kadınlarının karargahı haline getirmek gerektiği, bir yandan devrimin savunmasında yer alırken, bir yandan da buradaki tecrübelerini yeni kadın devrimlerinin kıvılcımına dönüştürmeleri gerektiği tartışıldı.

Birçok şehirden katılan JKŞ’li kadınlar da yaptıkları eğitimlerden, toplantılardan ve mücadele deneyimlerinden çıkardıkları sonuçları paylaştılar. Devrimin kendi yaşamlarını nasıl değiştirdiğinin farkında ve bilincindeydiler. Daha büyük direnişler için güçlü kadın örgütlülüğüne vurgu yaptılar. Arin Mirxan, Sarya Özgür, Destan Temmuz, Avesta Xabur ve binlerce şehit kadından aldıkları güçle, onların izlerini takip ederek kendi devrimlerini savunacaklarını ifade ettiler.

İki gündemle örgütlenen sempozyumda yapılan tartışmalardan da görüldü ki kadınlar birbirinin deneyim ve tecrübelerinden öğrenmek, kadın dayanışmasını büyütmek istiyor. Yine yapılan tartışmalarda kadınların birliğini somutlamaya ve kadın enternasyonalini oluşturmaya ihtiyaç olduğu ve bunu oluşturmak için de önümüzdeki süreçte faklı çalıştaylar, konferanslar örgütlemenin gerekliliği ortaya çıktı.

Son olarak ne söylemek istersiniz?

Devrim topraklarında, kadın devrimimizi güçlendirecek böyle bir sempozyumu yapmış olmak biz JKŞ’li kadınlar için önemliydi. Bu sempozyum da göstermiştir ki JKŞ, kadın devrimi programı, politikaları ve kitlesiyle; kadın devriminin savunmasında, inşasında, sosyalist bir devrime ilerletilmesinde rol oynayabilecek bir güçtür. Kendi kitlemiz bu çalışmadan büyük bir moral almıştır. Katılan kurum ve örgütlerin de moral aldığını söyleyebiliriz. Zaman zaman yan yana gelme, ortak çalışmalar yürütme irademiz güçlenmiştir.

Devrimimizi, kadınların aklıyla, iradesiyle, rengiyle, birleşik mücadelesi ile savunacağız, inşasına devam edeceğiz ve 21. yüzyıl kadın devrimlerinin merkez üssü yapacağız. Biz kadınlarda bu güç ve irade var. Serkeftin a me ye.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir