SOSYALİST KADIN 27. SAYI ÇIKTI

EDİTÖRDEN
25 Kasım’da sokakları dolduran, İstanbul Sözleşmesi’ne sahip çıkarak AKP’ye geri adım attıran kadınların coşkusu ve yaşamın her alanında erkek şiddetini teşhir eden kadınların cesaretinden aldığımız güçle karşınızdayız.
Pandemi koşullarında erkek- devlet şiddetine karşı sokakları dolduran kadınların isyanı, yayın dünyasında yaşanan tacize karşı ifşa hareketinin doğuşuna evrildi. Birbirinden güç alarak açıklanan tacizci erkeklere, çıplak arama işkencesi ile ifşa edilen erkek devletin suçları da eklendi. Yıllardır devrimci, yurtsever, feminist, sosyalist ve yurtsever kadınlara karşı işlenen cinsel işkence suçu, bir kez daha kadınların kolektif özsavunmasına dönüşerek teşhir edildi. Türkiye ve Kuzey Kürdistan kadın hareketinin cesaret ve isyanla dolu geçirdiği bu günlerde bir isyan da Arjantin’den geldi. 14 yaşındaki Florencia Romano’nun, cinsel saldırıya uğradıktan sonra katledilmesi ve olay esnasında polisin çağrı telefonlarına cevap vermemesi üzerine kadınlar sokaklara döküldü. Erkek yargının cezasızlık politikasına ve polisin kadın düşmanlığına karşı isyan eden kadınlar, adliye sarayını ateşe verdi. “Gece karanlıktan korkarsan bu şehri ateşe veririz” sözü slogan olmaktan çıkıp Arjantinli kadınların eyleminde somutlandı.
Türkiye ve dünyada kadın hareketi yeni bir dönemeci yaşarken; “Kadın Hareketinin Yönü” dosya konulu kış sayımızla merhaba demenin mutluluğu ve geç kalmışlığın mahcupluğu ile yeni sayımızı hazırladık. 2020 yılının son sayısında dosya konusu kapsamında keyifle okuyacağınızı düşündüğümüz; “2013 Sonrası AKP: Muhafazakar Demokratlıktan Kadın Düşmanlığına” yazısı ile Nehir Doğan bizimle. Doğan, son 7 yılda AKP’nin kadın kazanımlarına ve kadın hareketine dönük saldırılarının ideolojik arka planına değiniyor.
Bir diğer dosya yazımız olan Bahar Mavi’nin, “25 Kasım’ın Ardından” yazısı ile pandemi koşullarında 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü’nün kısa bir değerlendirmesi ve kadın özgürlük mücadelesinin geldiği durumu okuyabilirsiniz.
Pandemiyi fırsat bilen Erdoğan, her fırsatta kadın kazanımlarına saldırma politikasından vazgeçmedi. Kadın hareketine açtığı savaşı bu defa İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme tartışmaları ile devam ettirdi ama kadınlar sarayın hesabını boşa düşürdü. Zarife Çet, “Kadınlara Açılan Savaşta Bir Mevzi: İstanbul Sözleşmesi” başlıklı yazısında sözleşmenin yarattığı toplumsal saflaşmayı ve İstanbul Sözleşmesi’ni savunmanın güncel politik önemini anlatıyor.
“İstanbul Sözleşmesi’ne Karşı Çıkan Şule Perinçek’in Anti-emperyalist Demagojileri” yazısı ile Sezin Uçar sözleşmeye karşı çıkmak için kullanılan ulusalcı propagandaya cevap veriyor.
Bu sayımızda yayın kurulu olarak, iki röportaj ile karşınızdayız. Filipinler’de faaliyet yürüten Gabriela İttifakı ile yaptığımız, “Gabriella: Bir Kadın Örgütü” ve Lübnan Komünist Partisi Merkez Komitesi Üyesi Jana Nakhal ile Lübnan kadın hareketi üzerine konuştuğumuz, “Lübnan Kadın Hareketi Üzerine Kısa Bir Söyleşi” başlıklı yazılarımız sizlerle.
Kadın hareketinin cinsel suçları tartıştığı, ifşa gibi bireysel özsavunma yöntemlerini cesaretle kullandığı bir süreçte Sosyalist Kadın Meclisleri’nin (SKM) düzenlediği, Cinsel Suçlarla Mücadele Konferansı’nın ardından Füruzan Ege’nin kaleme aldığı; “SKM Cinsel Suçlarla Mücadele Konferansı’ndan Notlar” yazısını sizlerle buluşturmaktan mutluluk duyuyoruz.
Keyifli okumalar…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir